Ecorys, AB Dijital Hizmetler Yasası konusunda Ekonomik İşler ve İklim Bakanlığı'nı destekliyor

Dijital hizmet kullanıcılarının internette yayınladığı mesajların, fotoğrafların veya videoların (içerik) içeriğinden kim sorumludur: kullanıcı mı yoksa platform mu? Ve eğer platform ise, her dijital hizmet sağlayıcısından aynı sorumluluğun beklenmesi mi gerekiyor? Örneğin, tatil konaklamalarına yönelik küçük bir çevrimiçi platform, küresel bir sosyal medya platformuyla aynı gereksinimleri karşılamalı mıdır? Bunlar, yerini yeni AB Dijital Hizmetler Yasası (DSA) alan mevcut AB Elektronik Ticaret Direktifinin (2000/31/EC) yenilenmesine ilişkin tartışmaların merkezinde yer alan sorulardan bazılarıdır.

Mevcut düzenlemeler 2000 yılında dönemin dijital gerçekliği temel alınarak hazırlanmıştır. O tarihten bu yana çevrimiçi hizmetlerin kullanıcı sayısı ve sağlayıcı türleri hızla gelişti. Örneğin e-ticaret, sosyal medya, iş ve özel iletişim, otel konaklama ve haber medyasına yönelik platformlar var. Sağlayıcılar da büyüdü ve daha karmaşık hale geldi: Bazı sağlayıcılar bu hizmetlerden birine odaklanıyor, ancak giderek daha büyük partiler bu hizmetlerin çoğunu sunuyor.

Mevcut kurallar, tüm bu hizmetleri "barındırma" adı verilen aynı yasal tanım altında toplamaktadır. Sonuç olarak, her çevrimiçi hizmet sağlayıcı, kullanıcılar tarafından web sitelerinde yayınlanan bilgiler konusunda aynı sorumluluğa sahiptir. Bir Web sitesinde yayınlananların kontrol edilmesi, özellikle küçük kuruluşlar için maliyetli bir iştir. Aynı zamanda, çevrimiçi hizmet sağlayıcılar arasındaki kontrollerin olasılığı ve gerekliliği konusunda da farklılıklar olması oldukça akla yatkındır: Kullanıcıların, çevrimiçi bir siyasi tartışma forumunda yasa dışı veya nefret dolu içerik yayınlama olasılığı, çevrimiçi bir siyasi tartışma forumunda yayınlama olasılığından daha yüksektir. ikinci el kıyafetlerin satıldığı pazar yeri. Bu nedenle yeni mevzuatın mevcut gerçekleri daha iyi yansıtması ve çevrimiçi hizmet sağlayıcıların çeşitliliğini daha iyi sınıflandırması gerekiyor.

Ekonomik İşler ve İklim Bakanlığı tarafından görevlendirilen Ecorys, halihazırda "barındırma" kapsamına giren çevrimiçi hizmet sağlayıcıların gelecek DSA'da nasıl yeniden tanımlanabileceğini araştırdı. Araştırmacılar, iki tür çevrimiçi hizmet sağlayıcıyı birbirinden ayıran yeni bir tanım önerisine ulaştı. Bir tarafta, veri ve içeriğin çevrimiçi depolanmasına yönelik hizmetler (örneğin, Dropbox veya Google Dokümanlar) gibi, kullanıcıların içeriğini hizmetlerinin özü olarak barındıran "geleneksel barındırma hizmetleri" vardır. Öte yandan sosyal ağlar, e-ticaret, haber medyası ve içerik akış platformları gibi barındırma hizmetini temel misyonlarını yerine getirmek için destekleyici bir faaliyet olarak kullanan sağlayıcılar da var. Bu sınıflandırmayı bir başlangıç ​​noktası olarak kullanan yasa koyucular, içerik kontrolü açısından her iki çevrimiçi sağlayıcı grubu için farklı sorumluluklar ve görevler geliştirebilirler.

Raporun tamamını merkezi hükümetin web sitesinde okuyun.
Çalışma raporu hakkında daha fazla bilgi için lütfen Walter Hulsker ile iletişime geçin.

17 Haziran 2021

2 dakika okundu